Fransız yazın ve düşünce dünyasının kökleri önemli ölçüde Ortaçağ’da ve Rönesans’tadır. François Rabelais’nin Gargantua adlı anlatısı öncelikle bu köklerden beslenen her türlü mirası yeni bir değerler, düşünceler ve uygulamalar sistemi önermek ve başdöndüren dönüşümlerin biricik öznesi olarak insanı öne çıkarmak üzerine bir yapıttır. Yapıt birçok anlamda ilklerle dolu olmanın ötesinde Rönesans’ın yarattığı yenilik iklimi çerçevesinde çağa ait tüm kalıpları, yapıları, kurumları, kabulleri, uygulamaları hatta inançları derin tartışmaların konusu haline getirir. Şüpheci bir yaklaşımla feodal toplumsal yapı ile özdeşleşmiş olan tüm değer ve düşünce sistemini halk mizah geleneğininin geniş potasında ustalıkla yeniden yoğurur. Rönesans’ın estirdiği özgürlük havasının verdiği ivmeyle, insanlığı yeni bir değerler sistemiyle tanıştırmayı, onu yeniden kavramayı ve konumlandırmayı, yeni bir eşikte tanımlamayı konu edinir. Bu yeni eşik, Rönesans hümanizmasının da somutlaşacağı, ütopik ve son derece yenilemeci bir eşiktir. İnsana ve onun temsil ettiği tüm değer ve anlamlara derin bir saygı, bilinçli bir katkı ve güçlü bir yöneliş içeren bu yeni yaklaşım, ‘insan ne ise odur’ yerine ‘insan ne yaparsa odur’ olarak özetlenebilir. Kültür odaklı bu yeni algıda düşünce-eğitim-davranış ilişkisi bütünlüklü olarak ele alınır. İlerlemenin temel dinamikleri olarak teori ile uygulamanın uyumuna önem verilir. Somut olay veya durumlar üzerinden biçim, içerik, yöntem ve süreç olarak insanına ait tüm düşünce ve uygulamalar insanlığa yararları ekseninde tartışmaya açılır. İnsan, daha yalın bir gündelik yaşam döngüsü içinde, devamlı şekilde ilerlemceci bir mantıkla geleceği güvenle bakabilen, barışın ve hoşgörünün öznesi olarak betimlenir. Bu yeni algıda insanın evrilmesi hedeftir ve esastır. Bu evrilme ise kendi nesnel koşulları olan bir süreçtir ve insanın birincil somut yaşantısını oluşturan her ayrıntı titizlikle ele alınmak zorundadır. Mutfak bu anlamda oluşmanın, olmanın en önemli mekanlarından biridir. Bu evrimin ya da evrilmenin tamamlanacağı kütüphane, salon, salon, dua odası, spor odası gibi başka mekanlar da söz konusudur. Zira Rabelais’ye göre insan ruh ve beden olarak mutlaka daha iyi ve daha doğru temeller üzerinde geliştirilmeli; derin ve son derece karmaşık işleyişi nedeniyle asla genelgeçer bir program çerçevesinde ele alınmamalıdır. Bilge bir rehberin gözetiminde yürütülecek bu yeni ‘insan projesi’ temelde iki organ üzerinden geliştirilir: Beyin ve mide. Rabelais’ye göre mutfak ve kütüphane yeniliğin başladığı mekanların başında gelmektedir. Hayata iyi hazırlanmanın yolu buralardan geçer. Titizlikle hazırlanmış masa ve doğru bilgilerle dolu kitap iyi insan olmanın yapı taşlarıdır. Araştırmacı, meraklı, bilgili, deneyci, akılcı bir yeni dünya görüşü… Tamamen aklın rehberliğinde ve tüm bunlara esin kaynağı olarak geleneğin gücünün farkında olan bir yeni insan projesi… Bu çalışma, söz konusu yapıtta mutfak kültürünün ana hatlarını ortaya koymayı; mutfak ile yeni insan imgesi arasındaki ilişkiler ağını göstermeyi; beslenmenin şekli, içeriği ve niteliği ile insanın gelişimi, bilgisi ve değeri arasındaki bağıntıları anlamayı ve açıklamayı amaçlamaktadır.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | July 12, 2016 |
Published in Issue | Year 2016Volume: 40 Issue: 1 |
.