Medieval university education provided an individual not only with a profession, which would provide him with great esteem and prestige, but also with scientific knowledge, which was unattainable for laymen. Accordingly, a medieval clerk was regarded to be a privileged individual who was endowed with theoretical and scientific knowledge, which might seem magical to laymen as reflected in Chaucer’s The Franklin’s Tale. Although he is not one of the main characters, there is a clerk from Orleans, who is important for the working of the plot as much as the main characters of the tale. This clerk is the very person to help Aurelius clear the shore off the rocks in accordance with Dorigen’s only condition for accepting Aurelius’s love. The clerk, firstly, calculates the movements of the moon and tides, and then decides the proper hour to show Aurelius that the rocks have disappeared from the shore. At this point, the scientific knowledge of the university educated clerk about the high tide times is believed to be magical and a product of occult sciences by Aurelius and all the other uneducated people. In line with these, the aim of this article is to discuss the scientific knowledge of the clerk in The Franklin’s Tale, which seemed magical to lay people, who did not have the magical scientific knowledge of the clerk and to present the perceptions of magic and science in the late Middle Ages as reflected in The Franklin’s Tale.
Ortaçağ üniversite eğitimi bir kişiyi, sadece kendisine saygı ve prestij getirecek olan bir meslek sahibi yapmakla kalmayıp, aynı zamanda bu kişiyi avam kimseler için ulaşılmaz olan bilimsel bilgi sahibi de yapmıştı. Bu sebeple, ortaçağ üniversite öğrencisi, Chaucer’ın Toprak Sahibi’nin Hikâyesi eserinde de yansıtıldığı gibi, avam kişilere büyülü gelen bilimsel bilgi ile donatılmış ayrıcalıklı bir kişi olarak görülmekteydi. Hikâyenin ana karakterlerinden biri olmamasına rağmen, hikâyenin işleyişi için ana karakterler kadar önemli olan Orleans’lı bir üniversiteli vardır. Dorigen’in Aurelius’un aşkını kabul etmek için tek şartı olan kıyıdaki kayaları yok etmesi için Aurelius’a yardım edecek kişi tam da bu öğrencidir. Üniversiteli, ilk olarak, ayın ve dalgaların hareketlerini, sonrasında ise Aurelius’a kayaların kıyıdan yok olduğunu göstermek için doğru saati hesaplar. Bu noktada, üniversite eğitimi almış olan bu öğrencinin dalgaların yükseldiği zamanlar hakkındaki bilimsel bilgisi Aurelius ve diğer tüm avam kişiler tarafından büyülü ve okült bilimlerin bir ürünü olarak görülür. Bu bağlamda, bu makalenin amacı, Toprak Sahibi’nin Hikâyesi’ndeki büyülü bilimsel bilgiye sahip olmayan avam kişilere büyülü görünen bilimsel bilgiyi tartışmak ve Toprak Sahibi’nin Hikâyesi’nde yansıtıldığı üzere Ortaçağ’daki büyü ve bilim algılarını sunmaktır
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | July 12, 2016 |
Published in Issue | Year 2016Volume: 40 Issue: 1 |
.