This paper aims to analyze the British poet Stevie Smith’s poetry by using Kristevan psychoanalytic theory. Smith, who wrote between the 1930s and the 1970s, was underrated throughout most of her career. Julia Kristeva’s work on the semiotic and the symbolic can explain why Smith’s poetry was underestimated in the mid-twentieth century British poetry. Smith’s language, poetic performances and themes come into conflict with the masculine symbolic discourse destroying the hierarchal boundaries between the semiotic and the symbolic. In Kristevan terms, the semiotic rebels against the oppression of the symbolic in her poetry. As a result, the masculine symbolic discourse fails to define her writing in the symbolic order and thus ends up labeling it simple and superficial.
Bu makale İngiliz şair Stevie Smith’in şiirlerini Julia Kristeva’nın psikanalitik kuramını kullanarak incelemeyi amaçlamaktadır. Şiirlerini 1930’lu ve 1970’li yıllar arasında yazan Smith, yazı kariyeri boyunca hafife alınmıştır. Julia Kristeva’nın semiyotik ve sembolik üzerine çalışmaları, Smith’in şiirinin yirminci yüzyıl ortası İngiliz şiirinde neden küçümsendiğini açıklayabilir. Smith’in dili, şiir performansları ve kullandığı temalar maskülen sembolik söylemle çelişkiye düşmekte ve böylece semiyotik ile sembolik arasındaki hiyerarşik sınırları yıkmaktadır. Kristeva’nın tabiriyle, Smith’in şiirlerinde semiyotik semboliğin baskısına karşı koymaktadır. Sonuç olarak, maskülen sembolik söylem Smith’in eserlerini sembolik düzende tanımlayamadığı için basit ve yüzeysel olarak etiketlemektedir
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | July 13, 2016 |
Published in Issue | Year 2016Volume: 40 Issue: 1 |
.