A la Recherche du Temps Perdu de Marcel Proust marque l’évolution du genre romanesque à la fin du XIX ème siècle et au début du XX ème siècle. Dans chaque roman d’A la Recherche du Temps Perdu se composant de sept romans, il est facile de comprendre que le narrateur personnage est Marcel Proust. Chaque roman du cycle n’est pas complètement indépendant, il est en relation avec les autres romans. Dans Albertine Disparue étant le sixième roman du cycle, le héros tente de faire revenir Albertine qui fuit, mais il apprend la mort accidentelle de la jeune fille. Après ce moment-là, l’auteur explique la souffrance vécue, l’oubli et le processus de création littéraire. Marcel Proust étant le narrateur personnage tente de découvrir le temps retrouvé.
C’est la faculté de la mémoire qui nous permet de rappeler des états de conscience passés. A l’origine de la création littéraire, Marcel Proust reste sous l’influence d’une longue métamorphose. Les souvenirs involontaires reproduisent les êtres et les choses, mais ils peuvent causer des souffrances au personnage. A cause des influences créatives de la mémoire Marcel échappe de ses souffrances, il découvre l’importance du temps et du temps retrouvé. Les demi réveils préparent la création littéraire de Marcel. Dans Albertine Disparue, les souvenirs sentimentaux et la mort d’Albertine constituent la souffrance. Dans la série de A la Recherche du Temps Perdu, Marcel Proust désire de nous transmettre une expérience vécue. L’auteur est le personnage principal dont le narrateur parle de la vie. Les souvenirs involontaires constituent l’histoire de A la Recherche du Temps Perdu. Ce héros est anonyme, comme ses parents. Le narrateur nous parle de la vie du héros et des autres personnages. Quand cette œuvre recourt à la première personne, nous avons l’impression que le narrateur est un véritable personnage. Il apparaît comme le prolongement du héros. Dans Albertine Disparue que nous étudions, on voit le style de Proust et non le style du narrateur, car le narrateur n’existe pas. Il est une composante de l’œuvre, une création de l’auteur. Dans cette œuvre, on parle minutieusement des analyses psychologiques de la vie intérieure.
Mots-clés : Marcel Proust, A la Recherche du Temps Perdu, Albertine Disparue, la mémoire, la souffrance, l’oubli, le temps retrouvé.Marcel Proust’un Kayıp Zamanın İzinde isimli seri romanı XIX. yüzyılın başı ve XX. yüzyılın sonunda roman türünün geldiği evrimi, ilerlemeyi gösterir. Yedi romandan oluşan bu serinin her bir romanında, anlatıcı temel kahramanın Marcel Proust olduğu açık ve net bir şekilde görülebilir. Bu serinin her bir romanı birbirinden tamamıyla bağımsız değildir, konu ve içerik bakımından, anlatı yöntemleri bakımından birbiriyle ilişki içindedirler. Bu serinin altıncı romanı olan Albertine Kayıp romanında, temel kahraman kaçıp giden Albertine’in geri gelmesi için çaba harcar, fakat genç kızın bir kaza sonucu öldüğünü öğrenir. O andan sonra yaşadığı acı, unutmaya çalışma ve bunun sonucunda oluşan edebi yaratıcılık sürecini dile getirir. Anlatıcı temel kahraman Marcel Proust artık yaşanılan zamanı keşfetmeye başlar. Geçmişteki bilinç durumlarını hatırlamamıza olanak sağlayan hafıza yeteneğidir. Edebi yaratının başlangıcında, Marcel Proust uzun bir değişim sürecinin etkisi altında kalır. İstemsiz hatıralar varlıkları ve nesneleri yeniden canlandırır, fakat kişiye acı verebilir. Hafızanın yaratıcı etkisi sayesinde, Marcel acılarından kurtulur ve zamanın önemini keşfeder. Yarı uyur yarı uyanık durumlar, Marcel’in edebi yaratısını oluşturur. Albertine Kayıp romanında, kahramanın duygusal hatıraları ve sevdiği kişinin ölümü hafızasındaki acıları canlandırır. Kayıp Zamanın İzinde isimli seri romanında Marcel Proust yaşanmış bir deneyimi bize aktarmayı arzu eder. Anlatıcının hayatından bahsettiği temel kahraman, yazardır. Kayıp Zamanın İzinde serisinin öyküsünü, istemsiz hatıralar oluşturur. Kahraman, ebeveynleri gibi isimsizdir. Temel kahramanın ve diğer kişilerin hayatından bize bahseden anlatıcıdır. Roman birinci tekil kişiyle anlatıldığında, anlatıcının temel kahraman olduğu izlenimi uyanır. Anlatıcı kahramanın bir uzantısı gibi görünür. İncelediğimiz Albertine Kayıp romanında, Proust’un anlatım biçimini görüyoruz, anlatıcının değil, zira anlatıcı gerçekten mevcut değildir. O, eseri ve yazarın edebi yaratısını birleştirendir. Bu eserde, yazar iç dünyasının acı ve sıkıntılarını, en ince detaylarıyla ruhsal çözümlemeleri ele alır
Primary Language | Fr |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 10, 2012 |
Published in Issue | Year 2011Volume: 35 Issue: 2 |
.