19. yüzyılda Sanayi-i Nefise Mektebi’nin açılması ile resmi olarak uygulanmaya başlanan heykel sanatı Cumhuriyet’in ilanına kadar burayla sınırlı kalmıştır. Heykel Sanatı, Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte 1950’ye kadar devam eden devlet desteği sayesinde bir gelişme sürecine girmiştir. 1940’ların sonunda Avrupa’dan dönen sanatçılar, oradaki izlenimleri ve 1950’de devlet desteğinin kesilmesi ile yeni arayışlar içine girmişlerdir. 1950 öncesi devletin beğenisine uygun işler yapan sanatçılar 1950’den itibaren kendi sanat anlayışlarını ve tarzlarını ortaya koyacak eserler üretmeye başlamışlardır. Bu durum heykel sanatına biçim arayışı olarak yansımış ve figüratif çalışmaların yanında soyut çalışmalarda yapılmıştır. Dönemin yapıtlarında özellikle soyut çalışmalarda plastik değerler, denge, biçim ve malzeme arayışları ön plana çıkmaktadır. 1950-1960 yılları arası Türkiye’de modern sanata geçiş dönemidir. Devletten bağımsız olarak çağı yakalama isteği ile soyuta yönelen Türk heykeltıraşları yeni malzemelerle farklı teknikler deneyerek başarılı olmuşlardır. Bu dönemde eserlerin halka ulaşması için sanatçılar, sanatseverler ve kurumlar tarafından yeni sergi salonları, sanat galerileri açılmıştır. Bunlarla birlikte 1950-1960 dönemi sanatçıları yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da sergi, bienal, kongre, yarışma gibi etkinliklere de katılarak ülkemizi başarıyla temsil etmişlerdir. Kendi imkânlarıyla tarzlarını ortaya koymaya çalışan dönem sanatçıları Türkiye’de modern sanatın başlamasında önemli rol oynamakla birlikte Türkiye’de yeni bir sanat ortamı yaratmışlardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Ocak 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011Cilt: 35 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.