Due to its extensity of usage area, low price and guarantee feature, nuclear energy has a very important role in today’s world. Especially, increasing competition in the globalization process requires looking for easier and cheaper ways in terms of achieving energy. Many countries including France and the USA meet their electricity and thermal requirement from nuclear energy. However, in the last 50 years, there have been serious nuclear accidents like Chernobyl and nuclear power plant explosion which triggered by other natural disasters in Fukushima, so quick precautions have been taken to prevent danger. So that, the security dimension of energy could have aroused. Following that, many institutions and governments like EU worked on decreasing the risks of accidents and on using the nuclear energy for just peaceful aims. Nuclear energy debates are progressing ambidextrously. In these discussions, it seems to be difficult to reach consensus. People affirming the process tells that as a result of nuclear energy, risk are not so high, economic prosperity is inevitable and dependency to abroad will be lower. On the other hand, the people negating the process defend that humanity health is at risk over radiation, there will be environmental problems and low economic benefits will be available. Recently, Akkuyu nuclear power plant which has been considered to be established takes places in the focus of security debates in Turkey. The purpose of this study is to analyse nuclear energy with its security dimension by showing opposite debates on this type of energy and discuss possible risks of establishment of Akkuyu Nuclear Plant
Günümüzde nükleer enerji; kullanım alanının genişliği, ucuz ve garanti oluşu, birçok enerji kaynağından daha çok kapasitede enerji sağlayabilmesi açısından önemlidir. Özellikle küreselleşme sürecinde artan rekabet koşulları enerjiye ulaşmanın çok daha ucuz ve kolay yollarının aranmasını ekonomik açıdan kaçınılmaz hale getirmiştir. Başta Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok ülke elektrik ve ısı ihtiyacının önemli bir kısmını bu enerjiden karşılamaktadır. Fakat 1986 yılında meydana gelen Çernobil gibi derin izler bırakan ciddi nükleer reaktör kazalarının meydana gelmesi, diğer doğal felaketlerle tetiklenen Japonya’daki Fukuşima nükleer santralindeki patlama gibi olayların ortaya çıkması, nükleer enerji konusunda acilen tedbirler alınması gerektiğini ortaya koymuştur. Böylelikle nükleer enerjinin güvenlik boyutu ortaya çıkmış, başta Avrupa Birliği olmak üzere birçok örgüt ve hükümet, kaza risklerinin en aza indirilebilmesi için seferber olmuşlardır. Nükleer enerji tartışmaları çok yönlü ilerlemektedir. Bu tartışmalarda uzlaşı zeminine ulaşmanın da zor olduğu görülmektedir. Nükleer enerjiyi olumlayanların savlarında, nükleerin radyasyon riskinin söylenildiği kadar yüksek olmadığı, getireceği verimliliğin diğer enerji kaynaklarına oranla fazla olduğu ve çevreye yaydığı atık miktarının düşüklüğü yer almaktadır. Olumsuzlayan kesim ise başta radyasyona bağlı olarak insan sağlığının risk altında olacağını, çevresel problemlerin yaygın olarak görüleceğini ve ekonomik getirilerin umulanın altında olacağını iddia etmişlerdir. Türkiye’de son zamanlarda kurulması gündemde olan Akkuyu Nükleer Santrali de güvenlik tartışmalarının odağında yer almaktadır. Bu çalışmadaki amaç, nükleer enerjiyi güvenlik boyutuyla analiz edip bu enerji türü üzerindeki karşıt tartışmalara yer vermek, bu tartışmaların ışığında Akkuyu Nükleer Santrali’nin kurulmasının getirebileceği muhtemel güvenlik risklerini ele almaktır.
Nükleer Enerji Güvenlik Riskleri Nükleer Kazalar Akkuyu Nükleer Santrali
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Şubat 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015Cilt: 39 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.