Âşıklık
geleneği, Türk kültürünün ve sanatının temel dinamiklerinden biri olarak
yüzyıllardır yaşamını sürdürmektedir. Zamanla değişen ve gelişen bu gelenek,
bünyesine kattığı şekilsel ve içeriğe ait ögelerle zenginleşmiştir. Gelenekte
saz ile sözü birbirinden ayırmak olanaksızdır. Bu açıdan bakıldığında edebiyat
sanatının müzikle desteklendiği görülür. Zamanla saz, geleneğin olmazsa
olmazlarından biri haline gelmiştir. Sanatın etkileyiciliğini ve sanatçı
yetiştirmekteki zorluğunu da burada aramak gerekir. Çünkü irticalen söyleme,
bâde içme, hikâye anlatma, muamma çözme gibi belirli özelliklere sahip olması
beklenen âşığın, saz çalma yeteneğine sahip olması sanatçı olmanın zorunlu
unsurlardan biri olarak algılanmaktadır. Hatta saz çalma, sanatçı kişiliğin ve
kimliğin ilk şartı olarak görülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019Cilt: 43 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.