Erdem kavramı Aristoteles tarafından işlev anlamında kullanılmaktadır. Ahlak öğretisinin temelinde var olan iyi yaşam nasıl mümkün olur sorusunun özünde erdem kavramı vardır. Aristoteles’e göre iyi yaşam, ruhun erdeme uygun etkinliğidir. Dolayısıyla erdem, insan yaşamının iyi formuna erişmesinde kritik bir kavram olması bakımından etik disiplinlerin temel prensibidir. Aristotelesçi teleolojik ahlak öğretisinin temelinde yer alan erdem kavramı Kantçı etik öğretisinde farklı bir noktada konumlandırılır. Kant, erdem temelli bir etik öğretisi sunmaz ancak öğretisinin belirleyici kavramları iyi isteme ve ödev ilkelerinin erdem ile dolaylı bir bağlantısından söz eder. Kant etiğinin belirleyicisi ve nihai ölçütü olan "öyle eyle ki, istemenin maksimi genel bir yasanın ilkesi olarak geçerli olsun" ifadesi, koşulsuz bir yasa olarak tanımlanır. Dolayısıyla Kant için erdem veya bir diğer kavram koşulsuz bir yasanın, bir ahlak yasasının koşulu olamaz. Ancak yine de erdem kavramı Kant tarafından, iyi istemenin ahlaki gücü, onu koruyan ve duyusal olan her şeyden ayıran bir etken olarak tanımlanır. Bu çalışma, erdem kavramının teleolojik ve deontolojik ahlak öğretileri için önemini, Aristotelesçi ve Kantçı etiği karşılaştırarak değerlendirmeyi amaçlar. Bu nedenle, ilk olarak Aristotelesçi erdem öğretisinin temel prensipleri iyi-eudeimonia ve erdem bağlantısı üzerinden ele alınacaktır. Ardından, Kant’ın erdem ödevleri, erdemi nihai amaç olan ödeve uygun yaşamanın bir türü olarak değerlendirmesi bağlamında irdelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | 18. Yüzyıl Felsefesi, Eskiçağ Felsefesi |
Bölüm | Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 11 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024Cilt: 48 Sayı: Haziran Ek sayı - Immanuel Kant Dosyası |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.